O, zamanında varmak için koştu.
- He ran, so as to arrive on time.
Birkaç dakika erken varmak her zaman iyi bir fikir.
- It's always a good idea to arrive a few minutes early.
İtfaiyeciler umutsuzca olay yerine ulaşmak için çalışıyorlar. Umarız çok geç olmadan varırlar!
- Firefighters are trying desperately to reach the scene of the accident. Let's hope they arrive before it's too late!
Ben gelmek istiyorum.
- I would like to arrive.
İşyerine ter içinde gelmek istemiyorum.
- I don't want to arrive all sweaty at work.
Okula saat dokuzdan önce ulaşmalısın.
- You should arrive at school before nine.
Biz bekledik ama o ulaşamadı.
- We waited but he failed to arrive.
Evime gelmek için zahmet etmeyin.
- Don't bother to come to my house.
Ebeveynlerimin evine gelmek ister misin?
- Would you like to come to my parents' house?