to dare someone

listen to the pronunciation of to dare someone
English - Turkish

Definition of to dare someone in English Turkish dictionary

challenge
meydan okumak

Meydan okumaktan hoşlanıyorum. - I enjoy the challenge.

Meydan okumaktan zevk aldım. - I enjoyed the challenge.

challenge
meydan okuma

Tom bir meydan okuma ile karşı karşıya. - Tom is facing a challenge.

Bu bir meydan okuma olur. - That would be a challenge.

challenge
düelloya davet etmek
challenge
{i} kimlik sorma
challenge
(Kanun) reddi hakim
challenge
alnını karışlamak
challenge
karşı çıkma
to someone
birini

Tom tanımadığı birinin yanında oturdu. - Tom sat down next to someone he didn't know.

challenge
{f} meydan oku

Tom bir meydan okuma ile karşı karşıya. - Tom is facing a challenge.

Fransız hükümeti, ulusal bütçeyi vergi mükelleflerinin dengelemesi için meydan okuyan online bir oyunu piyasaya sürdü. - The French government has launched an online game that challenges taxpayers to balance the national budget.

challenge
karşılaşmaya davet
challenge
karşı çıkmak
to someone
birine

Bunu istemiyorsan onu başka birine vereceğim. - If you don't want this, I'll give it to someone else.

Yara izini herhangi birine hiç gösterdin mi? - Have you ever shown your scar to someone?

challenge
{i} bağışıklık
challenge
{f} havlamaya başlamak
challenge
boy ölçüşmek
challenge
{f} davet etmek (düello)
challenge
mücadeleye davet
challenge
{f} kafa tutmak (Argo)
challenge
{f} hiçe saymak
challenge
{i} itiraz

Sami ona itiraz etmedi. - Sami didn't challenge that.

İtirazını kabul ediyorum. - I accept your challenge.

challenge
oy pusulasının geçersizliğinin veya seçmenin yetersizliginin iddia edilmesi
to someone
hatır için as a favor
English - English
challenge
to dare someone

    Hyphenation

    to Dare some·one

    Turkish pronunciation

    tı der sʌmwʌn

    Pronunciation

    /tə ˈder ˈsəmˌwən/ /tə ˈdɛr ˈsʌmˌwʌn/
Favorites