Tom bize yardım etmek için burada.
- Tom is here to assist us.
Tom Mary'nin ayaklarına yardım etmek için elini aşağıya doğru uzattı.
- Tom reached down to assist Mary to her feet.
Tom tanımadığı birinin yanında oturdu.
- Tom sat down next to someone he didn't know.
Mali olarak ressama yardım ettiler.
- They assisted the painter financially.
Benim bahçe işlerinde bana yardım etmeni istiyorum.
- I would like you to assist me with my gardening.
Sabah ereksiyonu olmayan birine ödünç para verme.
- Don't lend money to someone who can't have a morning erection.
Eğer uçağın kaza yapacağını birine söylersen, bu söylem hiç bir şey ifade etmeyecek.
- If you say this to someone whose plane is going to crash, this phrase is not going to mean anything.
Yardımımıza ihtiyacın var mı?
- Do you need our assistance?
Mali olarak ressama yardım ettiler.
- They assisted the painter financially.
İdrar şişesi ile tuvalete gidecek birisine yardımcı olmak için teknik terminoloji nedir?
- What's the technical terminology for assisting someone to go to the toilet with a urine bottle?
Sana yardımcı olmak için buradayım.
- I'm here to assist you.