Balıkçıl her gün yemek için avlanmak zorundadır.
- The heron had to hunt for food every day.
Burada bir kapan kuramam. Avlanmak yasaktır.
- I cannot set a trap here. It's forbidden to hunt.
Anne kedi kuşları avlamak için dışarı çıktı.
- The mother cat went out hunting birds.
Milli parklarda avlanmaya izin verilmez.
- Hunting is not allowed in national parks.
Bu park asil bir aile için bir avlanma yeriydi.
- This park used to be a hunting ground for a noble family.
Milli parklarda avlanmaya izin verilmez.
- Hunting is not allowed in national parks.
İnsanların yiyecek için avlanmanın dışında yapacakları çok az şeyleri vardı.
- The men had little to do except hunt for food.
Bu park asil bir aile için bir avlanma yeriydi.
- This park used to be a hunting ground for a noble family.
İnsanların yiyecek için avlanmanın dışında yapacakları çok az şeyleri vardı.
- The men had little to do except hunt for food.
O, iş aramakla meşguldür.
- He is busy with job hunting.
Ben gerçekten iş aramaktan nefret ediyorum.
- I really hate job hunting.
Did you hunt that pony last week?.
Her uncle is out deer hunting, now that it is open season.
The little girl was hunting for shells on the beach.
... who did this and we're going to hunt them down, because one of the things that I've ...
... l can hunt a bison or l can take grass. ...