Ben parçamı söyledim ve artık dahil olmak istemiyorum.
- I've said my piece and I don't want to be involved anymore.
Buna dahil olmak istemiyorum.
- I don't want to get involved in this.
Hisse senetlerine yatırım yapmak risk içerir.
- Investing in stocks involves risk.
Rüşvet içermeyen bir seçenek olduğuna eminim.
- I'm sure there's an option that doesn't involve a bribe.
Ben buna karışmış olamam.
- I can't be involved in this.
Tom karışmış olabilir mi?
- Could Tom be involved?
Tom'u karıştırmak istemiyordum.
- I didn't want to involve Tom.
Seni karıştırmak istemedim.
- I didn't mean to involve you.