Bugün parlatmak için bizim günümüzdür.
- Today is our day to shine.
Her durumda, atletik karşılaşma düzenlenecek.
- Rain or shine, the athletic meet will be held.
Ayakkabılarımı cilalattım.
- I had my shoes shined.
Tom ayakkabılarını cilaladı.
- Tom shined his shoes.
Bugün parlatmak için bizim günümüzdür.
- Today is our day to shine.
Susan babasının ayakkabılarını parlattı.
- Susan shined your father's shoes.
Susan babasının ayakkabılarını parlattı.
- Susan shined her father's shoes.
Ayakkabılarımı cilalamak zorundayım.
- I have to shine my shoes.
Işık karanlıkta parlar.
- The light shines in the darkness.
Beyaz ışık prizmada parladığı zaman, ışık tüm renklerine ayrılır.
- When white light shines through a prism, the light is separated into all its colors.
Ayakkabılarımı cilalamak zorundayım.
- I have to shine my shoes.
Oyun her halukârda oynanacak.
- The game will be played rain or shine.
Ne olursa olsun, oyun oynanacak.
- The game will be held rain or shine.
... Mankind has waited billions of years for our brief instant to shine, ...
... secret of the stars. Why do the stars shine? Why does the galaxy light up? Why do we ...