Askerler isyanı kolayca bastırdı.
- The troops easily put down the rebellion.
Manila, Japon askerlerine düştü.
- Manila fell to Japanese troops.
Bazı şirketlerin resepsiyonda resepsiyonist yerine korumaları var.
- Some companies have guards at the front desk instead of receptionists.
Ticari şirketlerimiz bütün dünyada işlerini yaparlar.
- Our trading companies do business all over the world.
Yanlış yapmak yok: Biz birliklerimizi Afganistan'da tutmak istemiyoruz. Biz orada askeri üs aramıyoruz.
- Make no mistake: we do not want to keep our troops in Afghanistan. We seek no military bases there.
İngiliz birlikleri o alanı zorla işgal ediyorlar.
- British troops held that area.
Lincoln, askerlerin gerekli olduğunu söyledi.
- Lincoln said troops were needed.
Askerlerin bol miktarda silahları vardı.
- The troops had plenty of arms.
Askeri kuvvetler resmi geçit yaptı.
- The troops marched past.