Ben iki kez intihar girişiminde bulundum.
- I have attempted suicide two times.
İki kez otobüs değiştirmek zorundayım.
- I have to change buses two times.
Okunmayı hak eden bir kitap iki kere okunmayı hak eder.
- A book worth reading is worth reading twice.
Tom, Mary'yi bacağından iki kere vurdu.
- Tom shot Mary twice in the leg.
Erkek kardeşim benim yediğimin iki katı kadar yemek yiyor.
- My brother eats twice as much as I do.
Senin odan benimkinin boyutunun iki katı kadar.
- Your room is twice the size of mine.
Dişlerini günde en az iki kez fırçala.
- Brush your teeth twice a day at least.
Almanca dersleri haftada iki kez yapılmaktadır- Pazartesi ve Çarşamba günleri.
- German classes are held twice a week - on Mondays and Wednesdays.
Bir şeyi yapmak için Tom'a iki defa söylemek zorunda değilsin.
- You don't have to tell Tom twice to do something.
Uçak havalandıktan sonra havaalanı etrafında iki defa dolandı.
- The plane circled the airport twice after taking off.
I only used it twice.
- I've only used this two times.
If I were you, I wouldn't think twice — but thrice.
- If I were you, I wouldn't think two times, but three times!