uyanış

listen to the pronunciation of uyanış
Turkish - English
{i} awakening
renascense
shake up
wakening
waking up
renaissance
shake-up
{i} revival
shakeup
uyan
suitable
uyan
(Bilgisayar,Teknik) compatible
uyan
warning
uyan
stimulation
uyan
{f} waking

I walked softly for fear of waking the baby. - Bebeği uyandırmaktan korktuğum için yavaşça yürüdüm.

Don't bother waking me up at 4:00 a.m. I don't plan to go fishing tomorrow. - Sabah 4:00'te beni uyandırmak için zahmet etmeyin. Yarın balık tutmaya gitmeyi planlamıyorum.

uyan
{f} woken

He seemed to have just woken up from a dream. - Az önce bir rüyadan uyanmış gibi görünüyordu.

When the full moon falls down on the roof at night, all the farmers are woken up. - Gece dolunay çatının üzerine düştüğünde, tüm çiftçiler uyanır.

uyan
{i} conforming
uyan
observant
uyan
{f} woke

My mother woke me up saying It's a quarter past seven. - Annem saat 07:15 diyerek beni uyandırdı.

The alarm woke up Mayuko. - Alarm Mayuko'yu uyandırdı.

uyan
{f} waked
uyan
{f} wake

Although the alarm rang I failed to wake up. - Alarm çalmasına rağmen uyanamadım.

Please wake me at six. - Lütfen altıda beni uyandır.

uyan
in keeping
uyan
pertaining to
dini uyanış
revivalism
gotik uyanış
(Edebiyat) gothic revival
kendi kendine uyanış
self-awakening
uyan
correspondent
uyan
corresponding
uyan
coincident
uyan
in harmony
uyan
regardful
uyan
matching

The police found a truck matching that description. - Polis bu tanıma uyan bir kamyon buldu.

Turkish - Turkish
Uyanma, intibah
Uyanma durumu veya biçimi: "Parasız adamın sabahleyin bir acı, zehirli uyanışı vardır, ölümden beterdir."- R. H. Karay
Avrupa'da özellikle İtalya'da XV. yüzyılda başlayan genel sosyoloji ve felsefe öğretileri bütünü, Rönesans
Uyanmak durumu veya biçimi
Avrupa'da (özellikle İtalya'da) XV. yüzyılda başlayan genel sosyoloji ve felsefe öğretileri bütünü, Rönesans
Bilgisizlikten kurtulma durumu
Bilgisizlikten kurtulma durumu: "Bazı uyanış ve toparlanış belirtileri meydana getirmişti."- Y. K. Karaosmanoğlu