uyutulma

listen to the pronunciation of uyutulma
Turkish - English

Definition of uyutulma in Turkish English dictionary

uyu
{f} slept

They slept a little in the room. - Onlar, odada biraz uyudular.

That baby will have slept five hours by noon. - O bebek öğleye kadar beş saat uyumuş olacak.

uyu
{f} sleep

You shouldn't sleep with a coal stove on because it releases a very toxic gas called carbon monoxide. Sleeping with a coal stove running may result in death. - Kömür sobasıyla uyumamalısınız. Çünkü karbonmonoksit olarak adlandırılan çok zehirli bir gaz içerir. Kömür sobasıyla uyumak ölümle sonuçlanabilir.

Robin looks very cute when he's sleeping. - Robin uyurken çok sevimli görünüyor.

uyu
kip

My mother has a kip every afternoon. - Annem her öğleden sonra uyur.

I want to have a kip. - Ben uyumak istiyorum.

uyu
{f} sleeping

You shouldn't sleep with a coal stove on because it releases a very toxic gas called carbon monoxide. Sleeping with a coal stove running may result in death. - Kömür sobasıyla uyumamalısınız. Çünkü karbonmonoksit olarak adlandırılan çok zehirli bir gaz içerir. Kömür sobasıyla uyumak ölümle sonuçlanabilir.

Robin looks very cute when he's sleeping. - Robin uyurken çok sevimli görünüyor.

uyu
get to sleep

Tom couldn't get to sleep last night. - Tom dün gece uyuyamadı.

Tom couldn't get to sleep till after three last night. - Tom dün gece üçten sonrasına kadar uyuyamadı.

uyu
lazy
uyutulmak
to be put to sleep
uyutulmak
(Konuşma Dili) to be beguiled, be deceived, be hoodwinked, be fooled, have the wool pulled over one's eyes
uyutulmak
to be hypnotized
uyutulmak
to be alleviated, be assuaged
Turkish - Turkish
Uyutulmak işi
uyutulmak
Uyutmak işine konu olmak