Turkish - English
Definition of yüksek sesli in Turkish English dictionary
- loud-voiced
- loud
Tom can't stand loud music.
-Tom yüksek sesli müziğe katlanamaz.
The music was very loud.
-Müzik çok yüksek sesliydi.
- high tone
- loud voiced
- (Biyoloji) sonorous
- yüksek ses
- loud
They are talking loudly when they know they are disturbing others.
-Başkalarını rahatsız ettiklerini öğrendiklerinde yüksek sesle konuşuyorlardı..
I spoke loudly so that everyone could hear me.
-Herkes beni duyabilsin diye yüksek sesle konuştum.
- yüksek ses
- blare
- yüksek ses
- (Otomotiv) high sounds
- yüksek ses
- clarion
- yüksek ses
- load sound
- yüksek ses
- elevated noise
- yüksek ses
- cry
He gave a loud cry for help.
-Yardım için yüksek sesle bağırdı.
Tom began to cry loudly.
-Tom yüksek sesle ağlamaya başladı.
- yüksek ses
- storm
- yüksek ses
- falsetto
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of yüksek sesli in Turkish Turkish dictionary
- yüksek ses
- İnce ses
- yüksek ses
- Uzaktan işitilecek nitelikte ses
Related Terms
yüksek sesli
Hyphenation
yük·sek ses·liPronunciation
Resimler
History
Favorites