That shirt is very dirty. It needs washing before you go to school.
- O gömlek çok kirli. Okula gitmeden önce yıkanılması gerek.
Washing the car took longer than we expected.
- Arabayı yıkamak beklediğimizden daha uzun zaman aldı.
He got his car washed at the filling station.
- O, dolum istasyonunda arabasını yıkattı.
I was just wondering how much it would cost to have my car washed and waxed.
- Ben sadece arabamı yıkatmanın ve cilalatmanın kaça mal olacağını merak ediyordum.
One hand washes the other.
- Bir el diğerini yıkar.
We'll go wash ourselves in the river tomorrow.
- Yarın nehirde yıkanmaya gideceğiz.
He led me to financial ruin.
- O beni mali yıkıma götürdü.
Idleness leads to ruin.
- Tembellik yıkıma yol açar.
They're going to knock down that monument.
- Onlar o anıtı yıkacaklar.
This building will be demolished next month.
- Bu bina önümüzdeki ay yıkılacak.
It took three weeks to demolish the old house.
- Eski evi yıkmak üç hafta sürdü.
Tom ruined his favorite shirt by washing it in water that was too hot.
- Tom onu çok sıcak olan suda yıkayarak en sevdiği gömleğini mahvetti.
Tom found his house vandalized.
- Tom evini yakılmış yıkılmış buldu.
The shopping center will be demolished.
- Alıveriş merkezi yıkılacak.
Since the mid-20th century, the number of hutongs in Beijing has dropped dramatically as they are demolished to make way for new roads and buildings.
- 20. yüzyılın ortalarından beri Pekin'de su kuyusu sayısı önemli ölçüde düşmüş ve yeni yol ve binalar için bir yol yapmak için yıkılmışlardır.