I'm hungry. What about you?
- Ben açım. Peki ya sen?
I'm going to the beach. What about you?
- Plaja gidiyorum. Ya sen?
It's a matter of either or.
- Bu bir ya ya da konusu.
If two past lovers can remain friends, it's either because they are still in love, or they never were.
- İki eski âşık arkadaş kalabiliyorsa, ya onlar hâlâ aşıktır ya da hiç olmadılar.
Either be as you seem or seem as you are.
- Ya göründüğün gibi ol ya da olduğun gibi görün.
Yo homes, smell ya later!.
You have to be at least 36 inches high to go on this ride.
You are all supposed to do as I tell you.
You must do as I tell you.
You must do as I tell you.
You are all supposed to do as I tell you.
Siz insanları anlamıyorum.
- I do not understand you.
Merhaba, siz Bay Ogawa mısınız?
- Hello, are you Mr Ogawa?
Artık seni sevmiyorum.
- I no longer love you.
Seni anlamak gerçekten çok zor.
- Understanding you is really very hard.
Sana satranç oynamayı öğreteceğim.
- I will teach you to play chess.
Bu kravat sana çok iyi uyuyor.
- That tie suits you very well.
Sizin hangi tür şarabınız var?
- What kind of wine do you have?
Sizinle yaşamayı seviyorum.
- I love living with you.
Yakında sizden haber almak için sabırsızlanıyorum.
- I am looking forward to hearing from you soon.
Sizden henüz bir cevap almadım.
- I have received no reply from you yet.
Ben senden daha güzelim.
- I am more beautiful than you.
Senden küçük bir yardıma ihtiyacım var.
- I need a little help from you.
Artık seni sevmiyorum.
- I no longer love you.
Artık seni sevmiyorum.
- I don't like you anymore.
Ben size yardımcı olmaktan mutlu olurum.
- I will be glad to help you.
İçmek için size ne alabilirim?
- What can I get you for drinking?