We could hear sirens approaching.
- Yaklaşan sirenleri duyabiliyorduk.
I saw a figure approaching in the distance.
- Ben uzaktan yaklaşan bir suret gördüm.
School clubs need to clearly outline the community service projects they plan to do for the upcoming school year.
- Okul kulüpleri yaklaşan okul yılı için yapmayı planladıkları kamu hizmeti projelerini açıkça ana hatlarıyla belirtmelidir.
Tom could use a little extra time to review for the upcoming test.
- Tom yaklaşan testi gözden geçirmek için biraz ekstra zaman kullanabilirdi.
We want to wish you and your family all the joys of a coming New Year.
- Yaklaşan Yeni Yılın size ve ailenize neşe getirmesini dileriz.
In the film about the world coming to an end, death was certain within twelve hours.
- Sona yaklaşan dünya hakkındaki filmde, ölüm on iki saat içinde kesindi.
Although it was a long way back to the station, little by little the old wagon drew near.
- İstasyona geri dönüş uzun bir yol olmasına rağmen, eski vagon yavaş yavaş yaklaştı.
The dictionary gathers nearly half a million words.
- Sözlük yaklaşık yarım milyon kelime toplar.
The president is difficult to approach.
- Başkana yaklaşmak zordur.
He is a hard man to approach.
- O yaklaşması zor bir adamdır.
A person's heart is approximately the same size as their fist.
- Bir insanın kalbi, yaklaşık olarak yumruğuyla aynı boyuttadır.
Dogs breathe approximately 30 times a minute.
- Köpekler yaklaşık olarak dakikada otuz kez nefes alır.
Don't come near the bulldog in case it bites.
- Isırma ihtimaline karşın bir buldoğa yaklaşma.
He does not let the opponent come near him.
- O, rakibin ona yaklaşmasına izin vermez.
The end of my probation period is nearing.
- Benim deneme süremin sonu yaklaşıyor.
We're slowly nearing the end.
- Biz yavaş yavaş sona yaklaşıyoruz.