I saw a figure approaching in the distance.
- Ben uzaktan yaklaşan bir suret gördüm.
There's a car approaching.
- Yaklaşan bir araba var.
Tom agrees that Mary should do most of the driving on their upcoming trip.
- Tom yaklaşan gezilerinde arabayı en fazla Mary'nin sürmesi gerektiği konusunda aynı fikirdedir.
Tom could use a little extra time to review for the upcoming test.
- Tom yaklaşan testi gözden geçirmek için biraz ekstra zaman kullanabilirdi.
We want to wish you and your family all the joys of a coming New Year.
- Yaklaşan Yeni Yılın size ve ailenize neşe getirmesini dileriz.
I've got a birthday coming up.
- Yaklaşan bir doğum günüm var.
Don't come near me. I have a cold.
- Bana yaklaşma, soğuk almışım.
The dictionary gathers nearly half a million words.
- Sözlük yaklaşık yarım milyon kelime toplar.
He approached and fell on his knees.
- O yaklaştı ve dizlerinin üzerine düştü.
The president is difficult to approach.
- Başkana yaklaşmak zordur.
Dogs breathe approximately 30 times a minute.
- Köpekler yaklaşık olarak dakikada otuz kez nefes alır.
The bridge is approximately a mile long.
- Köprü yaklaşık bir mil uzunluğunda.
Don't let anyone come near the fire.
- Herhangi birinin ateşe yaklaşmasına izin vermeyin.
Don't come near me. I have a cold.
- Bana yaklaşma, soğuk almışım.
We're slowly nearing the end.
- Biz yavaş yavaş sona yaklaşıyoruz.
The end of my probation period is nearing.
- Benim deneme süremin sonu yaklaşıyor.