Help! I've been locked in!
- Yardım edin! İçeride kilitli kaldım!
Help! I'm being followed by paranoids!
- Yardım edin. Paranoidler tarafından takip ediliyorum.
He's a real road-rager. / Yup, he really needs help, maybe anger management..
Tom volunteered a good deal of his time to helping those less fortunate than himself.
- Tom kendinden daha az şanslı olanlara yardım etmek için zamanının çoğunu harcamaya gönüllüydü.
Thank you for helping me with my homework.
- Ev ödevimde bana yardım ettiğin için teşekkür ederim.
They came to our aid at once.
- Onlar derhal bize yardım etmeye geldiler.
The singers sang together in order to raise money to help people with AIDS.
- Aids'li insanlara yardım etmek amacıyla para toplamak için şarkıcılar birlikte şarkı söylediler.
I helped my father yesterday.
- Dün babama yardım ettim.
I am always ready to help you.
- Ben her zaman sana yardım etmeye hazırım.
I assisted her in moving the furniture.
- Mobilyayı taşımada ona yardım ettim.
She assisted her brother with his homework.
- Erkek kardeşine ev ödevinde yardım etti.
Help me! he repeated while waving his sabre.
- O, kılıcını sallarken bana yardım edin! diye tekrarladı.
Please help me take this down.
- Lütfen bunu aşağı çekmek için bana yardım edin.