The Code of Hammurabi is one of the world's most ancient legal codes.
- Hammurabi kanunu dünyanın en eski yasal kanunlarından biridir.
The school's dress code prohibits dyeing your hair a non-natural color.
- Okulun kıyafet kodu saçınızı doğal olmayan bir rengi boyamanızı yasaklıyor.
Laws are like cobwebs, which may catch small flies, but let wasps and hornets break through.
- Yasalar örümcek ağı gibidir, küçük sinekleri yakalayabilirler fakat yaban arısı ve eşek arılarının geçmesine izin verirler.
Water law is the field of law dealing with the ownership, control, and use of water as a resource.
- Su yasası bir kaynak olarak suya sahip olma, kontrolü ve kullanımı ile ilgili hukuk alanıdır.
Prostitution, gambling, the use of narcotic substances, drunkenness, disorder, and all other illegal activities are STRICTLY FORBIDDEN.
- Fahişelik, kumar, uyuşturucu madde kullanımı, sarhoşluk, düzeni bozmak ve diğer yasadışı etkinlikler kesinlikle yasaklanmıştır.
Tom claimed that he didn't know his beach house was being used for illegal activities.
- Tom deniz evinin yasa dışı eylemler için kullanıldığını bilmediğini iddia etti.
We have to pass this legislation.
- Bu yasayı geçirmek zorundayız.
Our surveys indicate that the public would support the proposed legislation.
- Bizim anketler halkın önerilen yasayı destekleyeceğini göstermektedir.
That's against the rules.
- Bu yasalara aykırıdır.
The Supreme Court ruled that the law was illegal.
- Yargıtay yasanın yasa dışı olduğuna karar verdi.
The 14th Amendment to the U.S. Constitution was ratified in 1868.
- ABD Anayasasında 14. yasa değişiklikliği 1868 yılında onaylanmıştır.
We need to uphold laws against discrimination — in hiring, and in housing, and in education, and in the criminal justice system. That is what our Constitution and highest ideals require.
- Ayrımcılığa karşı yasaları, işe alma, konut edinme, eğitim ve ceza adalet sistemini de desteklemeliyiz. Anayasa ve en üst düzey ideallerimiz gerektirdiği budur.
Newton established the law of gravity.
- Newton yerçekimi yasasını kanıtlamıştır.
You have to abide by the laws.
- Yasalara uymak zorundasın.
Bu kanunu düzeltmeliyiz.
- Bu yasayı ıslah etmeliyiz.
Kanun, reşit olmayanların sigara içmesini yasaklıyor.
- Kanun, yaşı küçük olanların sigara içmesini yasaklıyor.