The bay has more yachts than sailboats.
- Körfezde yelkenlilerden daha çok yatlar var.
Someday, I would like to possess a sailboat.
- Günün birinde, bir yelkenliye sahip olmak istiyorum.
She was looking forward to going sailing with him.
- O, onunla birlikte yelkenli turuna gitmeye can atıyordu.
I often go sailing on weekends.
- Ben hafta sonları sık sık yelkenliyle gezerim.
We sailed against the wind.
- Rüzgara karşı yelken açtık.
God provides the wind, but man must raise the sails.
- Tanrı rüzgarı sağlar, ama insanın yelkenleri yükseltmesi gerekir.
The ship was sailing at full speed.
- Yelkenli gemi tam hızda yol alıyordu.