Bizim okulumuz sizinkiyle aynı büyüklükte değildir.
- Our school was not the same size as yours.
Sizinki gibi öyle iyi bir kamera alamam.
- I can't afford such a good camera as yours.
Seninki de fena değil.
- Yours is not bad, either.
Benim görüşüm seninkine benzer.
- My opinion is similar to yours.
Benim köpeğim neredeyse boyunuzun yarısı kadar.
- My dog is almost half the size of yours.
Kendini benim yerime koy.
- Put yourself in my place.
Benim görüşüm seninkine benzer.
- My opinion is similar to yours.
Sorunu niçin kendin araştırmıyorsun? O senin sorumluluğun.
- Why don't you look into the problem yourself? It's your responsibility.
Sizinkinin şeklinde bir ceket istiyorum.
- I want a jacket shaped like yours.
Bizim okulumuz sizinkiyle aynı büyüklükte değildir.
- Our school was not the same size as yours.
Bizim çocuklar okulda; sizinkiler nerede?
- Our children are at school; where are yours?
Bir kaleme ihtiyacım var. Sizinkilerden birini kullanabilir miyim?
- I need a pencil. Can I use one of yours?
Benim zevklerim seninkilerden oldukça farklı.
- My tastes differ greatly from yours.
Benim ayakkabılarım seninkilerden daha büyük.
- My shoes are bigger than yours.
senin de hayırlı olsun.
Ben dün sizin babanıza rastladım.
- I ran into your father yesterday.
Ben dün sizin babanıza rastladım.
- I ran into your dad yesterday.
Bu senin Japonya'ya ilk ziyaretin mi?
- Is this your first visit to Japan?
Geçen sene Bayan Kato senin öğretmenin miydi?
- Was Ms. Kato your teacher last year?
It’s all yours.
Yours sincerely, Yours faithfully, Yours, Sincerely yours.
This one was created by yours truly.
Please write back soon! Yours truly, Alice.
Not Your Average Travel Guide.
Is this your cat?.
... about which song of yours is the most fun for you to perform. ...
... >>> It's all yours. ...