I had never seen a panda till that time.
- O zamana kadar hiç panda görmemiştim.
Anything may happen till that time.
- O zamana kadar her şey olabilir.
They had been married for ten years by that time.
- Onlar o zamana kadar on yıl evliler.
By that time I'll have already left.
- O zamana kadar çoktan ayrılmış olacağım.
We will move into our new house next month if it is completed by then.
- O zamana kadar tamamlanırsa gelecek ay yeni evimize taşınacağız.
Can you finish by then?
- O zamana kadar bitirebilir misin?
What do I do till then?
- O zamana kadar ne yaparım?
The food supplies will not hold out till then.
- Gıda malzemeleri o zamana kadar dayanmaz.