He thanked the host for the very enjoyable party.
- O, çok eğlenceli parti için ev sahibine teşekkür etti.
Spain is the host country for the Olympics in 1992.
- Olimpiyatların ev sahibi ülkesi 1992'de İspanya'dır.
George? said the housewife. Who's George?
- George? dedi ev hanımı. George kim?
I would hate to become just a housewife.
- Sadece bir ev hanımı olmaktan nefret ederim.
How much property does the landlord own?
- Ev sahibi ne kadar mülke sahip ?
They say the landlord used to be well off.
- Dediklerine göre ev sahibinin zamanında hali vakti yerindeymiş.
I'm done with my chores.
- Ev işlerini bitirdim.
I'd love to be able to spend less time doing household chores.
- Ev işleri yaparak daha az zaman harcayabilmeyi isterim.
Tom is the host of a home improvement show.
- Tom bir ev geliştirme gösterisinin ev sahipliği yapmaktadır.
The Johnsons are very sociable people, who enjoy hosting parties often.
- Johnsonlar çok sosyal insanlardır, onlar partilere sık sık ev sahipliği yapmaktan hoşlanırlar.
The math homework proved to be easier than I had expected.
- Matematik ev ödevi beklediğimden daha kolay çıktı.
I am doing my homework.
- Ev ödevimi yapıyorum.
What's your home phone number?
- Senin ev telefonu numaran nedir?
My home phone number is, area code two-oh-one, one-two-three, four-five-six-seven.
- Ev telefonumun numarası, alan kodu iki sıfır bir, bir iki üç dört beş altı yedi.
What's your home phone number?
- Senin ev telefonu numaran nedir?
Dan's home phone was tapped by police.
- Dan'ın ev telefonuna polis tarafından kaçak hat çekildi.
Both boys and girls should take home economics.
- Hem erkekler hem de kızlar ev ekonomisi almalılar.
She's a homeowner, recently got married.
- O bir ev sahibi, son zamanlarda evlendi.
Fifty-eight percent of the French are homeowners.
- Fransızların yüzde seksen beşi ev sahibidir.
1 am a hauswife.
Thousands lost their homes.
- Binlerce insan evlerini kaybettiler.
They were free to return to their homes.
- Evlerine dönmek için özgürdüler.
She doesn't know who built those houses.
- O bu evleri kimin yaptığını bilmiyor.
The houses and cars looked tiny from the sky.
- Evler ve arabalar gökyüzünden küçücük görünüyorlardı.
I'm excited for my housemate's birthday party tomorrow.
- Ev arkadaşımın doğum günü partisi yarın olduğu için heyecanlıyım.
The time women spend doing housework is now a lot less than it used to be.
- Kadınların ev işi yaparak harcadığı zaman şimdi eskisinden çok daha azdır.
She was busy with housework.
- O, ev işiyle meşguldü.
After all, you had homework to prepare.
- Ayrıca hazırlayacak ev ödevin vardı.
Chris got a very nice grade on that difficult homework assignment.
- Chris o zor ev ödevinden çok güzel bir derece aldı.
Tom asked Mary to help John with his homework assignment.
- Tom, Mary'nin ev ödevinde John'a yardım etmesini rica etti.