Zülfikar, dördüncü İslam halifesi olan Hazret-i Ali'nin meşhur kılıcıydı.
- Zulfiqar was the famous sword of Hazret-i Ali, fourth caliph of Islam.
Amerika'nın en meşhur adamı Washington'du.
- Washington was the most famous man in America.
Şarkıcı sadece Japonya'da değil, aynı zamanda Avrupa'da da ünlü.
- The singer is famous not only in Japan but also in Europe.
Onun oğlu ünlü bir piyanist oldu.
- His son became a famous pianist.
Jim Carrey iyi ve çok tanınmış bir komedyendir.
- Jim Carrey is very famous and a good comedian.
O tanınmış bir dağdır.
- That's a famous mountain.
Biz mükemmel bir biçimde geçindik.
- We got along famously.
Biz mükemmel bir biçimde geçindik.
- We got along famously.
Some people are only famous within their city.
... animals was also famous for the town of this week's particularly during the ...
... famous or whatever it is. ...