hoşlandım

listen to the pronunciation of hoşlandım
Türkçe - İngilizce
I like
hoşlan
enjoy

Felicja enjoys watching TV. - Felicja, TV izlemekten hoşlanır.

Most young adults enjoy going out at night. - Çoğu genç yetişkin geceleyin dışarı çıkmaktan hoşlanır.

senden hoşlandım
i like you
hoşlan
care for

I do not much care for this kind of drink. - Bu tür içkiden fazla hoşlanmam.

Women didn't care for him. - Kadınlar ondan hoşlanmadılar.

hoşlan
{f} liking

Mary's boss is a bit too tactile for her liking. - Meryem'in patronu, onun hazzetmeyeceği kadar temastan hoşlanan biri.

Fred took a liking to Jane and started dating her. - Fred Jane'den hoşlanmaya başladı ve onunla çıkmaya başladı.

senden çok hoşlandım
i like you very much