Tom injured a co-worker.
- Tom bir iş arkadaşını yaraladı.
Dan got a lucky cat figurine from a co-worker for his birthday.
- Dan doğum günü için bir iş arkadaşından şanslı kedi heykelciği aldı.
His colleagues gave him a present when he retired.
- O ,emekli olduğu zaman iş arkadaşı ona bir hediye aldı.
Go and speak to my colleague.
- Git ve iş arkadaşımla konuş.
The coworker claimed he had missed the bus.
- İş arkadaşı otobüsü kaçırmış olduğunu iddia etti.
Is your coworker an American?
- Senin iş arkadaşın Amerikalı mı?
Tom's behaviour had very negative effects on his workmates.
- Tom'un davranışlarının onun iş arkadaşları üzerinde çok olumsuz etkileri vardı.
Tom's self-confidence was shattered after his boss dressed him down in front of his workmates.
- Tom'un öz güveni, patronu iş arkadaşlarının yanında kendisini haşlayınca kırıldı.
They are collaborators.
- Onlar iş arkadaşıdırlar.