Tom seemed to be lost.
- Tom kaybolmuş görünüyordu.
He felt lost and uncomfortable.
- O, kaybolmuş ve rahatsız hissetti.
I found my bicycle gone.
- Bisikletimi kaybolmuş buldum.
To my amazement, it disappeared in an instant.
- Benim için sürpriz oldu, o bir anda gözden kayboldu.
The snow will soon disappear.
- Kar yakında kaybolacak.
You can't get lost in big cities; there are maps everywhere!
- Büyük kentlerde kaybolmazsın, her yerde haritalar var!
I am afraid that you will get lost.
- Kaybolmuş olabileceğinden korkuyorum.
You can't get lost in big cities; there are maps everywhere!
- Büyük kentlerde kaybolmazsın, her yerde haritalar var!
Why did you get lost in the woods?
- Ormanda niçin kayboldun?