Tom bir ateşli silah yarasından şiddetli kanama geçiriyordu.
- Tom was bleeding heavily from a gunshot wound.
Adli tabip cesetlerden herhangi birinde herhangi bir ateşli silah yarası bulmadı.
- The coroner didn't find any gunshot wounds on any of the bodies.
Askerlerin ağır silahları vardı.
- The soldiers had artillery.
Onlar tüfeklerle silahlandılar.
- They armed themselves with guns.
Bir insanı bir havalı tüfekle öldürebilirsin.
- You can kill a man with a BB gun.
Askerlerin ağır silahları vardı.
- The soldiers had artillery.
Ben uzaktan top ateşi duyuyorum.
- I've been hearing gunfire in the distance.
Toplar bütün gece gümbürdedi.
- The guns thundered away all night.