Üç tane köpeğim var; birisi erkek, diğerleri dişi.
- Ich habe drei Hunde; einer ist männlich und die anderen sind weiblich.
Kadınlar erkeklerden daha az kazanır.
- Frauen verdienen weniger als Männer.
Bazı insanlar, Japonya'nın erkek egemen bir toplum olduğunu söylüyorlar.
- Some people say Japan is a male-dominated society.
Ne Musevi, ne de musevi olmayan, ne köle ne de özgür vardır, ne erkek ne de dişi vardır, zira Mesih İsa'da hepiniz birsiniz.
- There is neither Jew nor Gentile, neither slave nor free, nor is there male and female, for you are all one in Christ Jesus.
Bir erkek ikizin bir bayan balıkla geçineceğini düşünüyor musun?
- Do you think a male Gemini would get on well with a female Pisces?
Onun bir erkek mi yoksa bir bayan mı olduğundan emin değilim.
- I'm not sure if it's a male or a female.
Son kocam gerçekten aptaldı.
- My last husband was really stupid.
İdeal bir koca olduğunu ispat etti.
- He proved to be an ideal husband.
Eşi, bir baca gibi sigara içiyor.
- Her husband smokes like a chimney.
Tom'un eşi Mary'nin eşini tanımıyor.
- Tom's wife doesn't know Mary's husband.