marketing analysis database

listen to the pronunciation of marketing analysis database
İngilizce - Türkçe

marketing analysis database teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

mad
{s} delice, deli gibi. mad as a hatter/mad as zırdeli
mad
{s} kudurmuş
mad
{s} k.dili. çok kızmış, kudurmuş
mad
hasta

O, kendisinin hasta olduğuna inandırdı. - She made believe that she was sick.

Bir hasta geç dönem kürtaj yapılabilir mi? - Can a case be made for late-term abortions?

mad
kuduruk
mad
kaçık
mad
kırık

Onun kalesi kırık camdan yapılmıştı. - His castle was made of broken glass.

Dört yaşındaki Amerikalı turist, aslında, Sichuan eyaletinin ünlü mayhoş mutfağına rağmen tamamen baharatlı sığır etinden yapılmamış olduğunu farkettiği için hayal kırıklığına uğradı. - A four-year-old American tourist was disappointed to realize that, in fact, the Sichuan province is not entirely made of spicy beef, in spite of its famously piquant cuisine.

mad
deli

O, müziği deli gibi seviyor. - He is mad about music.

Tom beni deli ediyor. - Tom is driving me mad.

mad
kızgın

Tom'un bana çok kızgın olmadığını umuyorum. - I hope Tom's not too mad at me.

Eşiniz size çok kızgın. - Your wife is mad at you.

mad
kuluduk
mad
{s} sinirli

Hiçkimseye sinirli değilim. - I'm not mad at anybody.

Tom sinirli görünüyordu. - Tom looked like he was mad.

mad
mad about k
mad
{s} çılgın

Buz gibi suda yüzmeyi denemesi çılgınlıktı. - It was mad of him to try to swim in the icy water.

Tom çılgın gibi görünüyor. - It looks like Tom is mad.

mad
çıldırmış

O kadar üzgündü ki neredeyse çıldırmıştı. - He was so sad that he almost went mad.

mad
dengesini kaybetmiş
mad
kendinden geçmiş
mad
dili fazla istekli
mad
maksimum kullanılabilecek doz
İngilizce - İngilizce
mad
marketing analysis database

    Heceleme

    mar·ket·ing a·na·ly·sis database

    Türkçe nasıl söylenir

    märkıtîng ınälısıs deytıbeys

    Telaffuz

    /ˈmärkətəɴɢ əˈnaləsəs ˈdātəˌbās/ /ˈmɑːrkətɪŋ əˈnæləsəs ˈdeɪtəˌbeɪs/