of food, that has deteriorated to the point of no longer being usable or edible

İngilizce - Türkçe

of food, that has deteriorated to the point of no longer being usable or edible teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

spoiled

şımarık

Tom şımarık bir çocuk. - Tom is a spoiled child.

Tom şımarık küçük bir çocuk. - Tom is a spoiled little brat.

{s} berbat olmuş

{f} boz

Dikkatsizliği ile işini bozdu. - She has spoiled her work by being careless.

Tom biraz bozulmuş yiyecek yedi ve hastalandı. - Tom ate some spoiled food and became sick.

spoilt

şımarık

Şımarık bir velet gibi davranıyorsun. - You're behaving like a spoilt brat.

spoilt

{f} boz

spoiled

bozulmuş

Tom biraz bozulmuş yiyecek yedi ve hastalandı. - Tom ate some spoiled food and became sick.

{s} nazlı

{s} bozulmuş

(sıfat) şımarık, şımartılmış, bozulmuş, nazlı, berbat olmuş, berbat, nazlı büyütülmüş

spoilt

{s} berbat

spoilt

{s} berbat olmuş

spoilt

{s} nazlı büyütülmüş

İngilizce - İngilizce

of food, that has deteriorated to the point of no longer being usable or edible teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı: spoiled; spoilt

of food, that has deteriorated to the point of no longer being usable or edible

Heceleme

of food, that has de·te·ri·o·ra·ted to the point of no long·er be·ing us·a·ble or e·di·ble

Telaffuz

Resimler

Google Resimler

Bing Resimler

Geçmiş

Favoriler

Online English Turkish and Multilingual Dictionary 20+ million words and idioms.

of food, that has deteriorated to the point of no longer being usable or edible