I saw a red car and a white one. The red one was nicer looking than the white one.
- Bir kırmızı araba ve bir beyaz olanı gördüm.Kırmızı olan beyaz olandan daha hoş görünüyordu.
My Japanese teacher used to use a song to help us remember verb conjugations. No one really sang along.
- Benim Japon öğretmenim fiil çekimlerini hatırlamamıza yardımcı olan bir şarkı kullanırdı. Hiç kimse gerçekten birlikte söylemezdi.
People are not used to someone being honest.
- İnsanlar dürüst olan birine alışkın değildir.
Tom and I don't like being the ones who always have to do that.
- Tom ve ben bunu her zaman yapmak zorunda olan kişiler olmayı sevmiyoruz.
Contemporary Persian poems haven’t been known in west world as well as ancient ones.
- Eski olanlarının yanı sıra çağdaş Farsça şiirler batı dünyasında bilinmemektedir.
Most Shakuhachi are made from bamboo, but recently some wooden ones have appeared.
- Japon flütleri çoğunlukla bambu kamışından yapılır, fakat son zamanlarda bazı ağaç olanları ortaya çıkmıştır.
I'm not superstitious.
- Ben batıl inançları olan biri değilim.
Are you a superstitious person?
- Batıl inançları olan bir kişi misiniz?
Keeping existing clients is just as important as finding new ones.
- Var olan müşterileri korumak, yenilerini bulmak kadar önemlidir.
if somebodys laughing and if you dont knowe what is the funny, you ask this.