O, düzenlemede benden daha fazla zaman harcar.
- She spends more time organizing than I.
O, düzenlemede benden daha fazla zaman harcar.
- She spends more time organizing than I.
Sabahımı düzenlemek için yaklaşık yirmi dakikaya ihtiyacım var.
- I need about twenty minutes to organize my morning.
Zamanını düzenlemek zorundasın.
- You have to organize your time.
Dosyalarını organize etmek için hangi metodu kullanıyorsunuz?
- What method do you use to organize your files?
İşleri sergi organize etmektir.
- Their job is to organize exhibitions.
Sanırım bir parti düzenlememin zamanıdır.
- I think it's time for me to organize a party.
O, onu bir boykot düzenlemesi için ikna etmeye çalıştı.
- She tried to persuade him to organize a boycott.
Managers interact politically in a spontaneous, self-organizing manner.
The festival was not well organised.
- Festival iyi organize edilmemiş.
We should get more organized.
- Biz daha organize olmalıyız.
Tom organized his CDs by artist.
- Tom CDlerini bir sanatçıyla organize etti.
... to organizing principles in their life. ...
... your time. Thank you to Hofstra University and to Candy Crowley for organizing and leading ...