İngilizce - Türkçe
physical force or strength teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- power
- güç
Tekne güç için bir motor kullanır.
-The boat uses a motor for the power.
Kritik anlarda en güçlülerin bile zayıflara ihtiyacı vardır.
-In critical moments even the very powerful have need of the weakest.
- power
- {i} yetki
Egemen sınıf yetkilerinden vazgeçmez.
-The ruling class will not surrender its power.
Belge, Manuela'ya tüm yetkileri verir.
-The document grants full powers to Manuela.
- power
- {i} üs [mat.]
- power
- sınama gücü
- power
- sulta
- power
- akım
- power
- nüfuz
- power
- yapma gücü
- power
- çok
Bu ülkenin askerî gücü çok gelişmiştir.
-The military power of this country is very advanced.
Japonya'nın ordusu çok güçlüydü.
-Japan's army was very powerful.
- power
- vekâlet
- power
- etki
- power
- {i} takât
- power
- {i} derman
- power
- bir sayın
- power
- erk
- power
- {f} güç sağlamak
- power
- (Tıp) Kuvvet, iktidar, kudret, yetenek, güç
- power
- ve kâletname
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
physical force or strength teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- power
physical force or strength
Heceleme
phys·i·cal force or strengthTürkçe nasıl söylenir
fîzîkıl fôrs ır strengkthTelaffuz
/ˈfəzəkəl ˈfôrs ər ˈstreɴɢkᴛʜ/ /ˈfɪzɪkəl ˈfɔːrs ɜr ˈstrɛŋkθ/
Resimler
Geçmiş
Favoriler