really in act, real, certain, positive

listen to the pronunciation of really in act, real, certain, positive
İngilizce - Türkçe

really in act, real, certain, positive teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

actual
gerçek

Tom gerçekten bir hayalet gördüğünü söylüyor. - Tom says he has actually seen a ghost.

Tom Mary için çalışmayı gerçekten sevdiğini anladı. - Tom found that he actually liked working for Mary.

actual
{s} fiili
actual
{s} aktüel
actual
asıl
actual
{s} güncel
actual
{s} mevcut
actual
{s} şimdiki
actual
doğru

Tom'un söylediği gerçekten doğru. - What Tom said is actually true.

O aslında doğru değil. - That's actually not true.

actual
aslı

O genç görünüyor, ama o aslında senden daha yaşlıdır. - She looks young, but she's actually older than you are.

Dünyanın çevresinin iyiliği için söylüyorum, ama aslında o Dünya üzerinde yaşayan insanların iyiliği için. - I'm saying For the sake of Earth's environment, but actually it's For the sake of the people living on Earth.

actual
eylemsel
actual
asli
actual
hakiki
İngilizce - İngilizce
{a} actual