They sang a Christmas carol.
The sunshine struck hot on his fur, soft breezes caressed his heated brow, and after the seclusion of the cellarage he had lived in so long the carol of happy birds fell on his dulled hearing almost like a shout.
The girls came singing toward the crowd.
- Kızlar kalabalığa doğru şarkı söyleyerek geldi.
I carried on singing.
- Ben şarkı söylemeyi sürdürdüm.
We sang as we walked.
- Yürürken şarkı söyledik.
We sang while hiking.
- Yürürken şarkı söyledik.
The girls came singing toward the crowd.
- Kızlar kalabalığa doğru şarkı söyleyerek geldi.
I heard the boys singing.
- Ben erkek çocukların şarkı söylediğini duydum.
Have you ever sung in public?
- Herkesin önünde hiç şarkı söyledin mi?
Tom hasn't sung in years.
- Tom yıllarca şarkı söylemedi.