Tom'un sabrına hayran olmaktan kendimi alamadım.
- I couldn't help but admire Tom's perseverance.
Onun cesaretini takdir etmekten başka bir şey yapamazsın.
- You can't do anything other than admire his courage.
Seni her zaman çok takdir ettim.
- I've always admired you a lot.
Onun cesaretini takdir etmekten başka bir şey yapamazsın.
- You can't do anything other than admire his courage.
Ona hayran olmayan hiç kimse yoktu.
- There was no one who did not admire him.
Bir aptal her zaman kendisine hayran olacak daha büyük bir aptal bulur.
- A fool always finds a greater fool to admire him.
Anne'in birçok hayranları var.
- Anne has many admirers.
Tom gizli bir hayranı olduğunu bilmiyordu.
- Tom didn't know that he had a secret admirer.
Ona hayran olmak elimde değildi.
- I couldn't help admiring him.
Benim yeni arabana hayran olmamam elimde değil.
- I cannot help admiring your new car.
Seni her zaman çok takdir ettim.
- I've always admired you a lot.
Seni her zaman çok takdir ettim.
- I've always admired you a lot.
Tom hayranlıkla izledi.
- Tom watched admiringly.
Tom hayranlıkla gülümsedi.
- Tom smiled admiringly.
The poor fellow, admiring how he came there, was served in state all day long .
... a writer that I trust or a writer that I admire and just ask them what they think. A lot of ...
... one could just admire the exterior facades of its buildings but it would be ...