Bir sonraki rehberli tur saat kaçta?
- When is the next guided tour?
Sonraki tren ne zaman ayrılacak?
- What time does the next train leave?
Ertesi gün geminin enkazı kıyıda hulundu.
- The next day the wreck of the ship was discovered on the shore.
Tom Mary'ye ertesi gün boş olup olmadığını sordu.
- Tom asked Mary if she was free the next day.
Bundan sonraki cadde nedir?
- What is the next street after this?
Prens Charles bundan sonraki İngiliz kralı olacak.
- Prince Charles will be the next British king.
Sonraki durakta trenden ineceğim.
- I'm getting off the train at the next stop.
Sonraki tren ne zaman ayrılacak?
- What time does the next train leave?
Mesele bundan sonra ne yapmamız gerektiğidir.
- What we should do next is the question.
Lütfen bundan sonra ne yapmam gerektiğini bana söyler misiniz?
- Would you please tell me what I should do next?
Önümüzdeki ay onun bir bebeği olacak.
- She will have a baby next month.
Önümüzdeki ay keman çalmaya başlayalı beş yıl olacak.
- Next month it'll be five years since he began playing the violin.
Tom Mary'ye bitişik komşuya gitmesini ve komşunun yardıma ihtiyacı olup olmadığını anlamasını söyledi.
- Tom told Mary to go next door and see if the neighbors needed any help.
O bizim bitişik komşumuz.
- He is our next door neighbor.
Onun daha sonra yaptığı benim için oldukça sürprizdi.
- What he did next was quite a surprise to me.
Ben onun daha sonra ne zaman geleceğini bilmiyorum.
- I am uncertain when he will come next.
Tom sınıfta Mary'nin yanında oturdu.
- Tom sat next to Mary in class.
Temizlik, dindarlığın yanındadır.
- Cleanliness is next to godliness.
Tom Mary'nin yanına oturdu.
- Tom sat next to Mary.
Senin yanına oturabilir miyim?
- May I sit next to you?
Çocuk kelebeği gördüğünde, onu kovalamaya girişti, bitişikteki bayanla sohbet ederken ona sessiz kalmasını söyleyen annesini kızdırdı.
- The boy, upon seeing a butterfly, proceeded to run after it, provoking the anger of his mother, who had ordered him to stay quiet while she gossiped with the lady next door.
Tom, bitişik odadaki ebeveynlerinin ne konuştuğunu duyup duyamayacağını anlamak için kulağını duvara dayadı.
- Tom pressed his ear against the wall to see if he could hear what his parents were discussing in the next room.