an object whose nature is yet to be defined

listen to the pronunciation of an object whose nature is yet to be defined
Английский Язык - Турецкий язык

Определение an object whose nature is yet to be defined в Английский Язык Турецкий язык словарь

something
birşey

Tom asla ağzını birşeyi şikayet etmeden açmaz. - Tom never opens his mouth without complaining about something.

Yarın sabah Tom'un birşeyler yapmasına yardım etmeliyim. - I have to help Tom do something tomorrow morning.

something
biraz

Biraz geç olduğunu biliyorum ama şimdi uğramamın bir sakıncası var mı? Seninle tartışmam gereken bir şeyim var. - I know it's kind of late, but would you mind if I came over now? I have something I need to discuss with you.

Bu biraz farklı bir şeydi ve beraber takıldığım insanlar bunlardan takıyordu. - It's something a bit different and the people I was hanging around with wore them.

something
falan

Sen bir polis falan mısın? - Are you a cop or something?

Neden parka falan gitmiyoruz? - Why don't we go to the park or something?

something
{i} önemli bir şey

Sana önemli bir şey söylemek istiyorum. - I want to tell you something important.

Mary'yi gördüğüm her seferde, ondan yeni ve önemli bir şey öğreniyorum. - Each time I see Mary, I learn something new and important from her.

something
bir parça şey
something
olağanüstü bir şey

Olağanüstü bir şey görmek istiyor musun? - Do you want to see something extraordinary?

something
(hiç yoktan iyi) bir şey
something
bir şey

Sana küçük bir şey getirdim. - I've brought you a little something.

Tatlı bir şey istiyorum. - I want something sweet.

something
{i} 1. bir şey: She wants something brighter. Daha frapan renkli bir şey istiyor. Can I get you something to drink? Size içecek bir şey
something
bir şey: She wants something brighter. Daha frapan renkli bir şey istiyor. Can I get you something to drink? Size içecek bir şey
Английский Язык - Английский Язык
something
an object whose nature is yet to be defined

    Расстановка переносов

    an ob·ject whose na·ture I·s yet to be de·fined

    Турецкое произношение

    ın ıbcekt huz neyçır îz yet tı bi dîfaynd

    Произношение

    /ən əbˈʤekt ˈho͞oz ˈnāʧər əz ˈyet tə bē dəˈfīnd/ /ən əbˈʤɛkt ˈhuːz ˈneɪʧɜr ɪz ˈjɛt tə biː dɪˈfaɪnd/
Избранное