Bir kedi; fareleri seven, köpeklerden nefret eden ve insanlara tahammül eden minyatür bir aslandır.
- A cat is a miniature lion that loves mice, hates dogs and tolerates humans.
Benim bir minyatür schnauzerım var.
- I own a miniature schnauzer.
Çocuk, oyuncağı küçük kız kardeşinden aldı.
- The boy has taken the toy away from his little sister.
Onun oyuncağı onun küçük kızkardeşi tarafından kırıldı.
- Her toy was broken by her little sister.