If I'm away from home for a period of time, I will stop mail delivery. - Eğer bir süre evden uzak olursam, posta servisini bırakacağım.

Can you mail these letters for me? - Benim için bu mektupları postalayabilir misin?

I got my son to post the letters. - Oğluma mektupları postalattım.

There is a post office in front of my house. - Evimin önünde bir postane var.

What will the postage be? - Posta ücreti ne kadar?

Postage is becoming too expensive. - Posta ücreti çok pahalı oluyor.

What time does the mailman come? - Postacı ne zaman gelir?

I finally have time to reply to the mail that I have received these past three weeks. - Sonunda bu son üç hafta boyunca almış olduğum postaları yanıtlamak için zamanım var.

Put a stamp on the parcel and post it. - Paketin üzerine bir pul koy ve onu postala.

Please take this parcel to the post office. - Lütfen bu koliyi postaneye götür.

He robbed the mail coach. - O, posta arabasını soydu.

I don't remember mailing the letter. - Mektubu postaladığımı hatırlamıyorum.

I remember mailing your letter yesterday. - Dün mektubunu postaladığımı hatırlıyorum.

Give me an airmail stamp, please. - Bana bir hava posta pulu verin lütfen.

posta şirketi zararımı karşılamadı.

Please send it by express mail. - Lütfen ekspres posta ile gönderin.

Postal services are a government monopoly. - Posta hizmetleri devlet tekelindedir.

The postal service in this country isn't fast. - Bu ülkede posta hizmeti hızlı değildir.

The postal service in this country isn't fast. - Bu ülkede posta hizmeti hızlı değildir.

Is there postal service on Sunday? - Pazar günü posta hizmeti var mı?

There used to be a post office on the corner. - Köşe başında postahane vardı.

There is a post office in front of my house. - Evimin önünde bir postahane var.

He robbed the mail coach. - O, posta arabasını soydu.

A friend of mine asked me to send him a postcard. - Bir arkadaşım ona bir posta kartı göndermemi rica etti.

The ZIP code here is 14080-000. - Burada posta kodu 14080-000'dir.

Don't forget to write the zip code. - Posta kodunu yazmayı unutmayın.

My father painted the letterbox red. - Babam posta kutusunu kırmızı boyadı.

The next morning he found a handwritten letter in the letterbox. - Ertesi sabah o, posta kutusunda elle yazılmış bir mektup buldu.

I found your letter in the mailbox. - Mektubunu posta kutusunda buldum.

My father painted the mailbox red. - Babam posta kutusunu kırmızıya boyadı.

The mail train lost most of its mail in the fire. - Posta treni yangında postasının çoğunu kaybetti.

Robbers wrecked the mail train. - Soyguncular posta trenini mahvetti.