Sanatta, aşktaki gibi, içgüdü yeterince iyidir.
- In art, as in love, instinct is good enough.
Bütün hayvan türleri yaşamak için içgüdüsel dürtüye sahiptir.
- All forms of life have an instinctive urge to survive.
Senin sezgilerin yanlış.
- Your instincts are wrong.
Sezgilerine güvenmiyor musun?
- Don't you trust your instincts?
Senin güzel yeteneklerin var.
- You have good instincts.
Hislerime güvenmem gerekip gerekmediğini merak ediyorum.
- I wonder if I should trust my instincts.
İçgüdüsel olarak ne yaptığını bilme yeteneğine güveniyorum.
- I trust your ability to know what to do instinctively.
Bütün hayvan türleri yaşamak için içgüdüsel dürtüye sahiptir.
- All forms of life have an instinctive urge to survive.
Kuşlar uçmayı içgüdüsel olarak öğrenirler.
- Birds learn to fly instinctively.
Çocuklara ve bebeklere içgüdüsel olarak kötü davranıyorum.
- I'm instinctively bad with children and infants.
Çocuklara ve bebeklere içgüdüsel olarak kötü davranıyorum.
- I'm instinctively bad with children and infants.
İçgüdüsel olarak ne yaptığını bilme yeteneğine güveniyorum.
- I trust your ability to know what to do instinctively.
Debbie's instinct was to distrust John.
Many animals fear fire by instinct.
... Your instinct is just to play the game the way ...