Çeşitli Türk restoranlarında, şiş kebap ana yemektir.
- In various Turkish restaurants, shishkabob is the main food.
Ben çeşitli zorluklar gördüm.
- I have seen various difficulties.
Acıya katlanmanın birçok yolu var.
- There are various ways of enduring the pain.
O ofisteki birçok insanı taklit ediyordu.
- She was mimicking the various people in our office.
O kasede değişik türde şekerleme var.
- There are various kinds of candy in that bowl.
Ken'ichi tarafından yapılan düzenlemeler sayesinde, kadınlar kasaba civarında çalışmak için değişik yerler buldu.
- Thanks to the arrangements made by Ken'ichi, the women found various places to work around town.
Onun önünde aynı anda birden fazla soruna sahip olmak onu sinirlendirir,üzer ve çileden çıkarır.
- To have more than one problem before him at one time makes him irritable, upset and exasperated.
Tom'un birden fazla kız arkadaşı var mı?
- Does Tom have more than one girlfriend?
Ayrıca çeşitli konular hakkında konuşmakla çok fazla zaman kaybedeceğiz.
- Besides, we will lose too much time to talk about the various topics.
Diplomatlara çeşitli ayrıcalıklar tanınır.
- Diplomats are allowed various privileges.
You have broken various of the rules.