Sigara içmek kesinlikle yasaktır.
- Smoking is strictly forbidden.
Bu alanda sigara içmek yasaktır.
- Smoking is forbidden in this area.
Şu andan itibaren ağlamak yasaklanmıştır.
- From this moment on it is forbidden to cry.
Avcılık oyunu bu huzurlu vahşi doğada yasaklanmıştır.
- Hunting game is forbidden in this tranquil wilderness.
Onun dışarı çıkması yasaklandı.
- She is forbidden to go out.
Onlar yasaklanmış domuzu kurban etti, ve onu yemeyi reddeden herkesi öldürdüler.
- They sacrificed forbidden swine, and put to death all who refused to eat.
... that are not allowed to break the rules and must be held accountable, for instance, through ...
... they're not allowed by regulation. ...