Tom birazdan evde olmalı.
- Tom should be home soon.
Birazdan yemek yiyeceğiz.
- We'll be eating soon.
O, kazadan hemen sonra öldü.
- He died soon after the accident.
O saat beşten hemen sonra geri döndü.
- She came back soon after five o'clock.
Onu ne kadar erken yaparsan, o kadar iyi.
- The sooner you do it, the better it is.
Ne kadar erken başlarsak, o kadar erken bitiririz.
- The sooner we start, the sooner we'll finish.
Gökyüzünün harika rengi az sonra yok oldu.
- The beautiful color of the sky soon faded away.
Az sonra Berlin'e uçuş rezervasyonumu yaptırmayı planlıyorum.
- I am planning to book my flights to Berlin soon after.
Yakın zamanda eve gitmeyi planlıyor musun?
- Do you plan on going home anytime soon?
Yakın zamanda Boston'a geri gidecek misin?
- Are you going back to Boston anytime soon?
Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar.
- After one or two large factories have been built in or near a town, people come to find work, and soon an industrial area begins to develop.
Babam yakında kırk yaşında olacak.
- My father will be forty soon.