A carrot is a healthy snack.
- Havuç sağlıklı bir aperatiftir.
For health and pleasure!
- Sağlık ve lezzet için!
Sanitary conditions in the refugee camps were terrible.
- Mülteci kamplarındaki sağlık koşulları çok kötüydü.
A healthy man does not know the value of health.
- Sağlıklı olan adam sağlığın değerini bilmez.
Is eating healthy more expensive?
- Sağlıklı yemek daha pahalı mıdır?
It would be unethical for me to tell you about Tom's medical problems.
- Tom'un sağlık problemlerini sana anlatmak etik olmazdı.
I doubt that Tom had to sell his car in order to raise money for medical expenses.
- Tom'un sağlık giderlerini karşılamak için arabasını satmak zorunda kaldığından şüpheliyim.
Some healthcare workers spend more time doing paperwork than taking care of patients.
- Bazı sağlık çalışanları hastalara bakmak yerine evrak işleri yaparak daha çok zaman geçirmektedirler.
I had a physical checkup.
- Ben bir sağlık kontrolü yaptırdım.
Tom gets a physical once a year.
- Tom yılda bir kez sağlık kontrolü yaptırır.
Kamu kurum ve kuruluşları tarafından istenen sağlık ve sağlık kurulu raporlarının hastane ve çalışanlarının iş yükü ile bürokrasi ve kırtasiyeciliği artırması nedeniyle sağlık ve sağlık kurulu raporu sayısının azaltılması amacıyla bir çalışma yürütülmüştü.
Tom is in poor health.
- Tom'un sağlık durumu kötü.
My children are all in perfect health.
- Çocuklarımın hepsinin sağlık durumu iyi.
When was the last time you had a complete checkup?
- En son ne zaman tam bir sağlık kontrolü yaptırdın?
I had a physical checkup.
- Ben bir sağlık kontrolü yaptırdım.
Do you have a mental health problem? You're always following me around. You're an adult so be more independent.
- Zihinsel sağlık sorunun mu var? Her zaman beni izliyorsun. Sen bir yetişkinsin o yüzden daha bağımsız ol.
Tom and Mary are worried sick about their son, who has mental health problems.
- Tom ve Mary zihinsel sağlık sorunları olan oğullarıyla ilgili çok endişeli.