O, oğullarına kötü davrandı.
- He behaved badly to his sons.
O, oğullarının her birine para verdi.
- He gave money to each of his sons.
Karısı ona iki kızı ve bir erkek çocuk doğurdu
- His wife bore him two daughters and a son.
Şarkı söyleyen çocuk benim erkek kardeşimdir.
- The boy singing a song is my brother.
Aptal oğlumun ne yaptığını biliyor musun? Şimdi bile o üniversiteden mezun olup iş bulmak yerine tüm zamanını pachinko oynayarak geçiriyor.
- You know what my idiot son's doing? Even now he's graduated from university he spends all his time playing pachinko instead of getting a job.
Onun oğlu ünlü bir piyanist oldu.
- His son became a famous pianist.
Oğlumuz savaşta öldü.
- Our son died during the war.
Aptal oğlumun ne yaptığını biliyor musun? Şimdi bile o üniversiteden mezun olup iş bulmak yerine tüm zamanını pachinko oynayarak geçiriyor.
- You know what my idiot son's doing? Even now he's graduated from university he spends all his time playing pachinko instead of getting a job.
Tom mükemmel erkek evlattır.
- Tom is the perfect son.
O, şimdiye kadar sahip olduğumuz tek erkek evlat.
- He is the only son that we have ever had.