the iso 4217 currency code for the moroccan dirham

listen to the pronunciation of the iso 4217 currency code for the moroccan dirham
Английский Язык - Турецкий язык

Определение the iso 4217 currency code for the moroccan dirham в Английский Язык Турецкий язык словарь

mad
{s} delice, deli gibi. mad as a hatter/mad as zırdeli
mad
{s} kudurmuş
mad
{s} k.dili. çok kızmış, kudurmuş
mad
hasta

Tom hastaneye büyük bir bağış yaptı. - Tom made a big donation to the hospital.

O, kendisinin hasta olduğuna inandırdı. - She made believe that she was sick.

mad
kuduruk
mad
kaçık
mad
kırık

Dört yaşındaki Amerikalı turist, aslında, Sichuan eyaletinin ünlü mayhoş mutfağına rağmen tamamen baharatlı sığır etinden yapılmamış olduğunu farkettiği için hayal kırıklığına uğradı. - A four-year-old American tourist was disappointed to realize that, in fact, the Sichuan province is not entirely made of spicy beef, in spite of its famously piquant cuisine.

Hayır, sana kızgın değilim, sadece hayal kırıklığına uğradım. - No, I'm not mad at you, I'm just disappointed.

mad
deli

Tom bir deli gibi çalıştı. - Tom worked like a madman.

Tom beni deli ediyor. - Tom is driving me mad.

mad
kızgın

Bugün mümkünse Tom'dan uzak durmalısın. O sana çok kızgın. - You should avoid Tom today if at all possible. He's very mad at you.

Niçin bana kızgınsın? - Why are you mad at me?

mad
kuluduk
mad
{s} sinirli

Tom sinirli görünüyordu. - Tom looked like he was mad.

Çok sinirliyken iyiyle kötüyü ayırmaya çalışmanın bir faydası yoktur. - It is no use trying to separate the sheep from the goats while in a state of madness.

mad
mad about k
mad
{s} çılgın

Tom Mary'ye çılgıncasına âşıktı. - Tom was madly in love with Mary.

Tom çılgın gibi görünüyor. - It looks like Tom is mad.

mad
çıldırmış

O kadar üzgündü ki neredeyse çıldırmıştı. - He was so sad that he almost went mad.

mad
dengesini kaybetmiş
mad
kendinden geçmiş
mad
dili fazla istekli
mad
maksimum kullanılabilecek doz
Английский Язык - Английский Язык
mad