Bunun sana son kez yazıyor olacağımı bilmek çok üzücü.
- Knowing this is the last time I'll be writing to you is very sad.
Hangi takımın kazanacağını bilmek zor.
- There is no knowing which team will win.
Kimse bilerek doğmaz.
- Nobody is born knowing.
Tom bilerek başını salladı.
- Tom nodded knowingly.
Bilmek bir şey değildir, hayal gücü her şeydir.
- Knowing is nothing, imagination is everything.
Hangi takımın kazanacağını bilmek zor.
- There is no knowing which team will win.
Hangi takımın kazanacağını bilmek zor.
- There is no knowing which team will win.
Mary'nin ne zaman varacağını Tom'un bilmesi imkansızdı.
- Tom had no way of knowing when Mary would arrive.
Ne olabileceği bilinmez.
- There is no knowing what may happen.
Yarın ne olacağı bilinmez.
- There is no knowing what will happen tomorrow.
Tom ve Mary kasten birbirine kafa salladı.
- Tom and Mary nod at each other knowingly.
Ne yaptığını bile bile geceleri nasıl uyuyorsun?
- How do you sleep at night knowing what you've done?
... not moral for my generation to keep spending massively more than we take in, knowing those ...
... is from the point of view of really knowing what you're talking about and knowing where ...