Onun söylediğine karşıyım. - I'm opposed to what he said.
Onun söylediğine karşıyım.
I'm opposed to what he said.
Irksal ayrımcılığa karşı çıktı. - He's opposed to racial discrimination.
Irksal ayrımcılığa karşı çıktı.
He's opposed to racial discrimination.
... But how do we know that's the bigger issue as opposed to it's ...
... as opposed to maybe only one. ...