Bu ülkeyi yine ulu yapmak için ileri görüşlü bir öndere ihtiyacımız var.
- We need a forward-looking leader to make this country great again.
Bir ulusun büyük olması için mutlaka güçlü olması gerekmez.
- A nation need not necessarily be powerful to be great.
Muhteşem bir yardımcısın.
- You've been a great help.
Tom ekranda ne oynarsa oynasın, muhteşem görünüyor.
- No matter what he plays on the screen, Tom looks great.
Senin el yazın çok güzel.
- Your handwriting is very good.
Tadı çok güzel değildi.
- It didn't taste very good.
Birkaç harika fikrim var ama paraya ihtiyâcım var.
- I've got some great ideas but I need money.
Bu pilavın harika tadı var.
- This pilaf tastes great!
Cılız bir kıvılcım kocaman bir aleve dönüşebilir.
- A tiny spark may become a great flame.
Bir kralın kızı olarak düşünülen ve büyük lüks içinde yetiştirilen Eleanor kocasıyla bu tersliği paylaşmaya karar verdi.
- Eleanor though the daughter of a king and brought up in the greatest luxury determined to share misfortune with her husband.
Cılız bir kıvılcım kocaman bir aleve dönüşebilir.
- A tiny spark may become a great flame.
O çok önemli bir adam.
- He is a man of great importance.
Vergi artışları hayatlarımızı önemli ölçüde etkiledi.
- The tax increases affected our lives greatly.
O kayakta çok iyidir.
- She is great at skiing.
Çok iyi hissetmiyorum.
- I haven't been feeling so great.
Herkes Nomo'un müthiş bir atıcı olduğunu düşünüyor.
- Everyone considers Nomo a great pitcher.
Bu müthiş bir fırsat.
- It's a great opportunity.
Senin harika yeteneğin var. Sen gerçekten yeteneklisin.
- You have great talent. You are truly gifted.
Hindistan uzun yıllar boyunca Büyük Britanya tarafından yönetildi.
- India was governed by Great Britain for many years.
Eğer tamsayı sadece sıfırdan büyük veya eşit ise tamsayı doğaldır.
- An integer is natural if and only if it is greater or equal to 0.
Sen gerçekten iyi bir sekretersin. Her şeyle ilgilenmemiş olsaydın , ben hiçbir şey yapamazdım. Sen harikasın.
- You are a really good secretary. If you didn't take care of everything, I couldn't do anything. You are just great.
Sadece en iyi malzemeleri kullanmak için büyük özen gösterilmiştir.
- Great care has been taken to use only the finest ingredients.
Ekmeğin üzerindeki tereyağı çok iyi.
- The butter on the bread is very good.
Benim çok iyi bir sözlüğüm yok.
- I haven't a very good dictionary.
His concert was great.
- His concert was very good.
... I think it was NDTV that had a very good feed. ...
... We've got a very good balance there. ...