Rakibini sert bir biçimde eleştirdi.
- He criticized his rival severely.
Belediye başkanını sert bir biçimde eleştirdi.
- He severely criticized the mayor.
O öğretmen tarafından şiddetle azarlandım.
- I got scolded severely by that teacher.
Şiddetle cezalandırılmalıdır.
- She must be severely punished.
Bu skandal, şirketimizin kamuoyundaki imajına ciddi olarak zarar verdi.
- This scandal has severely damaged the public image of our company.
Öğretmen öğrencileri ciddi olarak azarladı.
- The teacher scolded his students severely.
Onu ağır bir biçimde cezalandırmalıyız.
- We must punish him severely.
Tom ağır biçimde yaralandı.
- Tom was severely injured.
Tom ciddi bir şekilde yenildi.
- Tom was beaten severely.
Bu gemi yolculuğundaki yiyecek beni ciddi bir şekilde kabız etti.
- The food on this cruise made me severely constipated.