He looks forward to having 200 visitors.
- O, 200 ziyaretçinin gelmesini bekliyor.
We had unexpected visitors.
- Beklenmedik ziyaretçilerimiz vardı.
I really look forward to your visit in the near future.
- Yakın bir gelecekteki senin ziyaretini gerçekten dört gözle bekliyorum.
Switzerland is a very beautiful country and well worth visiting.
- İsviçre, çok güzel bir ülkedir ve ziyaret edilmeye değerdir.
Sami arrived for his visitation day.
- Sami ziyaret günü için geldi.
Next time I visit San Francisco, I'd like to stay at that hotel.
- San Fransisko'yu bir dahaki ziyaretimde o otelde kalmak istiyorum.
While she was staying in Japan, she often visited Kyoto.
- O, Japonya'da kalıyorken sık sık Kyoto'yu ziyaret etti.
I don't like visiting big cities.
- Büyük şehirleri ziyaret etmekten hoşlanmam.
The new museum is worth visiting.
- Yeni müze ziyaret etmeye değer.
He sometimes visits me.
- Beni bazen ziyaret eder.
Susie sometimes visits her father's office.
- Susie bazen babasının ofisini ziyaret eder.
We had unexpected visitors.
- Beklenmedik ziyaretçilerimiz vardı.
These are our visitors.
- Bunlar bizim ziyaretçilerimiz.
May I call on you some day?
- Ben, bir gün sizi ziyaret edebilir miyim?
How come you call on us so late at night?
- Nasıl olur da gece öyle geç saatte bizi ziyaret edersin?